İki Arşiv, Bir Seçki: Ara Güler’in İzinde İstanbul.
İstanbul Modern, Ara Güler Müzesi ve Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirilen sergiyle Ara Güler’in gözünden İstanbul’un 1950’lilerden itibaren yaşadığı değişimin izini sürüyor.
“İki Arşiv, Bir Seçki: Ara Güler’in İzinde İstanbul” adlı sergi 29 Mayıs - 17 Kasım 2019 tarihleri arasında görülebilir
“Tarihi makinesiyle yazan” Ara Güler’in İstanbul Modern’deki lk kişisel sergisi izleyiciyle buluşuyor. İstanbul Modern ve Ara Güler Müzesi işbirliğiyle gerçekleşen, iki kurumun koleksiyon ve arşivinden ortaya çıkan sergi, kentin 20. yüzyılın ortasından bu yana yaşadığı değişimi gözler önüne seriyor. Bu değişimin sonucu ortaya çıkan kolektif belleğin oluşumunda Ara Güler’in fotoğraflarının rolünü görünür kılıyor.
Her biri imzasını taşıyor
Ara Güler’in farklı dönemlerde basılmış, her biri imzasını taşıyan çalışmalarına, İstanbul Modern Fotoğraf Koleksiyonu ve Ara Güler Müzesi arşivindeki çeşitli karanlık oda baskısı, obje ve efemera ile fotoğrafların çekildiği semt ve açıları gösteren haritalandırmalar eşlik ediyor. Sergi kendini foto muhabiri, foto muhabirlerini de “tarihi makinesiyle yazanlar” olarak tanımlayan Güler’in çalışmaları aracılığıyla fotoğrafçının öznelliği ve fotoğraf arasındaki ilişkiyi düşündürmeyi amaçlıyor.
Ara Güler’in kendilerine tekrar tekrar bakmaya davet eden fotoğraflarını arşiv malzemeleriyle bir araya getiren “İki Arşiv, Bir Seçki”, hem Güler’in üretim pratiğini hem de zihnimizdeki İstanbul bilincinin yaratılmasındaki payını izleyiciye hatırlatıyor.
Küratörlüğünü İstanbul Modern Fotoğraf Bölümü Yöneticisi Demet Yıldız’ın, danışmanlığını ise Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi Müdürü Umut Sülün’ün yaptığı sergi 17 Kasım’a kadar görülebilir. Sergi süresince kent ve kolektif bellek üzerine çeşitli söyleşi ve programlar da düzenlenecek.
Açılışa yoğun ilgi
“İki Arşiv, Bir Seçki: Ara Güler’in İzinde İstanbul” sergisinin açılışı sanat ve iş dünyasından yoğun ilgi gördü.
Açılışta bir konuşma yapan İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, şunları söyledi:
“Türkiye fotoğraf sanatının uluslararası alanda en önemli temsilcisi Ara Güler, müzemizin kurulduğu ve fotoğraf bölümümüzün açıldığı 2004 yılında, koleksiyonumuza 52 fotoğrafını bağışladı. Bu bağış yeni kurulmuş olan İstanbul Modern Fotoğraf Bölümümüz için çok önemli ve anlamlıydı. Fotoğraf Bölümümüzün edindiği bu bağış çok önemli ve anlamlıydı. Ara Güler’in koleksiyonumuzdaki bu fotoğraflarını yıllar sonra kişisel bir sergiyle izleyicimizle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kendisinin özellikle İstanbul’a odaklanan çalışmalarını, imzasını taşıyan karanlık oda baskıları, ona ait obje ve eşyalarla birlikte sergiliyoruz. Bir İstanbul aşığı olarak Ara Güler’in dolaştığı, kayda aldığı semtlerin değişen yüzünü sergideki haritalandırma ile izleyiciye sunuyoruz. Bu haritalara bakarak hepimiz geçmişteki İstanbul’u yeniden hatırlayacağız.”
Tarihi makinesiyle yazan Ara Güler kimdir?
Türkiye'de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcisi olan Ara Güler, 1928'de İstanbul'da doğdu.
Çocukluk yıllarında sinemadan çok etkilenen Güler, lisedeyken film stüdyolarında sinemacılığın her dalında çalıştı. 1951 yılında Getronagan Lisesi’nden mezun olduktan sonra Muhsin Ertuğrul'un yanında tiyatro ve oyunculuk eğitimi almaya başladı. Rejisör veya oyun yazarı olmak isteyen Güler’in bu yıllarda bazı edebiyat dergilerinde ve Ermenice gazetelerde öyküleri yayınlandı. Lise eğitiminin ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne devam etti. Ancak foto muhabiri olmaya karar vermesi nedeniyle üniversiteyi yarıda bıraktı ve askerlik hizmetini yerine getirdi.
Gazetecilik yaşamına 1950'de Yeni İstanbul gazetesinde başladı. 1956'da Time Life, 1958'de Paris Match ve Stern dergilerinin Yakındoğu foto muhabirliğini üstlendi. Aynı dönemlerde Magnum Photos fotoğraflarının uluslararası dağıtımına başladı. Nuh’un Gemisi foto-röportajını yaptı ve bu fotoğraflar Magnum Photos tarafından 100’ün üzerinde yayına dağıtıldı. Yine bu yıllarda Nemrut Dağı foto-röportajını yaptı ve tüm dünya Nemrut Dağı’nı onun fotoğrafları ile tanıdı. Bir diğer önemli foto-röportajı Afrodisyas ile de unutulmuş bu kentin yeniden keşfedilmesini ve dünyaca tanınmasını sağladı. 1956 yılından 1961 yılına kadar Hayat dergisinde fotoğraf bölümü şefi olarak çalıştı. 1961'de İngiltere'de yayımlanan British Journal of Photography Year Book, onu dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak tanımladı. Aynı yıl Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği’ne (ASMP) kabul edildi ve bu kuruluşun Türkiye’den tek üyesi oldu. 1962'de Almanya'da Master of Leica unvanını kazandı. Yine aynı yıl fotoğraf dünyasının o dönemdeki en önemli yayını olan Camera dergisi onunla ilgili özel sayı yayınladı. 1967’de Kanada’da açılan İnsanların Dünyasına Bakışlar sergisinde, 1968’de Köln’de Photokina Fuarı’nda yapıtları sergilendi. Lord Kinross’un 1971’de basılan Hagia-Sophia kitabının fotoğraflarını çekti.
Skira Yayınevi tarafından Picasso’nun 90’ıncı yaş günü için hazırlanan Picasso: Métamorphose et Unité adlı kitabın İngilizce, Fransızca ve Almanca baskılarında kapak fotoğrafı onundu. 1974'te Amerika Birleşik Devletleri'ne davet edildi ve birçok ünlü Amerikalının fotoğraflarını çektikten sonra “Yaratıcı Amerikalılar” adlı sergisini dünyanın birçok kentinde sergiledi. Yine aynı yıl Yavuz zırhlısının sökülmesini konu alan Kahramanın Sonu adlı bir belgesel film çekti. Sanat ve sanat tarihi konularındaki fotoğrafları Time Life, Horizon, Newsweek ve Skira Yayınevi tarafından yayınlarında kullanıldı. 1989’dan başlayarak “Day and the Life of...” projesine katıldı ve Endonezya, Malezya ve Bruney’de dünyanın en ünlü fotoğrafçılarıyla birlikte çalıştı. Yıllarca üstünde çalıştığı Mimar Sinan yapıtlarının fotoğrafları 1992’de Fransa’da Editions Arthaud, ABD ve İngiltere’de ise Thames & Hudson Yayınevleri tarafından; Sinan, Architect of Süleyman the Magnificent adı ile yayınlandı. Aynı yıl Living in Turkey adlı kitabı Thames & Hudson tarafından İngiltere ve ABD’de, Archipelago Pres tarafından Turkish Style adı ile Singapur’da ve Albin Michel yayınevi tarafından da Demeures Ottomanes de Turquie adıyla Fransa’da yayınlandı.
2002 yılında Fransız hükümeti tarafından Légion D’Honneur; Officier des Arts et des Lettres, 2009 yılında Paris Belediyesi tarafından La Médaille de la Ville de Paris unvanları verildi. 2005 yılında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü, 2008 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Hizmet Ödülü, 2009 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Üstün Hizmet Ödülü, 2009 yılında ABD’de Lucie Awards Yaşam Boyu Onur Ödülü ve 2011 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü. 2004 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nden, 2013 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden, 2014 yılında da Boğaziçi Üniversitesi’nden “Fahri Doktora” unvanı aldı.
Dünyanın dört bir yanında yüzlerce sergi açan, onlarca kitabı yayımlanan Ara Güler, Bertrand Russell'dan Winston Churchill'e, Arnold Toynbee'den Pablo Picasso'ya, Salvador Dalí'ye kadar birçok ünlü kişinin fotoğrafını çekti, onlarla foto-röportajlar yaptı.
Doğuş Grubu’nun Ara Güler ile yapmış olduğu işbirliği çerçevesinde hayata geçen Ara Güler Müzesi ve Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi, Ara Güler’in 90. yaş günü olan 16 Ağustos 2018’de ziyaretçilere açıldı.
Ara Güler 17 Ekim 2018’de 90 yaşında hayata gözlerini yumdu.