Makale

Berlin Notları / Tamer Bayri

Berlin´de Eylül ayı ortalarında açılışı yapılan iki ayrı sergi, izleyiciler tarafından büyük ilgi gördü. İlk durağımız CO Berlin, kapılarını fotoğraf severlere 2023 yılının son üç ayına yayılan, Amerikalı ünlü fotoğrafçı Mary Ellen Mark´ın (1940-2015) sergisiyle açtı.

F3 Galerisi ise Alman belgesel fotoğrafının Berlinli ustası Robert Lebeck´i (1929-2014) kendi evinde konuk ediyor.

Bu sergisindeki işlerinde özellikle kadınlara ve kız çocuklarına odaklanan; hümanist-belgesel fotoğrafın en önemli kadın seslerinden biri olan Mary Ellen Mark, yaşamı boyunca dünya çapında farklı projelere imza atmış, önemli ödüller almış, kendisinin Time, GEO, Life gibi uluslararası dergiler başta olmak üzere birçok yayın organında fotoğrafları yayınlanmıştır. İlk çalışmalarına Türkiye´de konuk öğrenci olarak başlayan Mary Ellen Mark, yakaladığı sanatsal çizgisinden tüm fotoğraf hayatı boyunca vazgeçmemiştir. Çalışmalarında gerçekçi bir yaklaşımı yeğleyen Mary Ellen Mark, gözlemlerini fotoğraflara dönüştürmek için hayatının sonuna kadar, üstelik ödün vermeden yoğun bir çaba göstermiştir.

CO Berlin´de “Karşılaşmalar” başlığıyla sergilenen retrospektifin içeriği beş ayrı seriyi kapsıyor. Ödüllü projelerinden “Streetwise ve Tiny, Streetwise Revisited”, 30 yılı aşkın Tiny olarak bilinen Erin Charles´ın sokakta başlayan hayatı, on çocuk annesi olana kadar geçen yaşamının hikayesini içeriyor.

Diğer çalışmalarına baktığımızda Mumbai’de seks işçileri kadınlar “Falkland Road”, 1970’ler ve 1980’lerde toplumdan dışlanmış grupların serisi “Seattle´da Sokak Çocukları”, Oregon’da bir psikiyatri koğuşunda kalan kadınların hikayesini anlatan “Koğuş 81”, “Rahibe Theresa” ve onun misyonu, son olarak da gezgin “Hint Sirki ve Çalışanları” serilerinden özenle seçilmiş fotoğraflara denk geliyoruz.

Mary Ellen Mark, çalışmalarında Amerikan toplumunun vurdum duymaz yaklaşımına her platformda karşı gelip yaşamının sonuna kadar Dorothea Lange, W.Eugene Smith ve Walker Evans’ın yolundan giderek eleştirel bir duruş sergiledi. Dünyaca ünlü sinema ve tiyatro sanatçılarıyla projeler üretti. Fotoğraf dünyasında büyük ilgi gören “İkizler” serisi ve gerçekleştirdiği özel atölye çalışmaları, sanatçının diğer uğraş alanları olmuştur.

Sergi salonu F3 ise Berlin´in yabancı nüfusu ile ünlü semti Kreuzberg´in içinde, eski Doğu ile Batı’yı ayıran Berlin duvarının tam ortasındadır. Konumundan da anlaşılacağı üzere Alman fotoğrafçıların eserlerinin sergilendiği küçük fakat fotoğraf dünyası için büyük sergilere ev sahipliği yapmış bir sergi salonundur. 2023 yılının son aylarında Robert Lebeck´i konuk etmektedir.

1955-1983 yılları arasında Alman ve dünya siyasetinin önemli kişiliklerini doğal halleriyle fotoğraflayan Robert Lebeck, Berlin´de öpüşen, ağlayan, sevinen ve hüzünlenen her kesimden insanı sokakta yaptığı çekimlerle fotoğraf dünyasına kazandırmıştır. Hayatın içindeki her anı, iyi bir gözlemci ve eleştirmen olarak fotoğraflarına yansıtmıştır.

Fotoğraf üzerine bir bilgilendirme notu da paylaşmak isterim. Berlin´de yıllarca sanatçı işgalcilerin kontrolü altında bulunan Thales (2. Dünya Savaşı öncesi eski bir AVM) binası ve merdiven boşlukları artık Kuzey Avrupa’nın fotoğraf devi FOTOGRAFISKA´ya yenik düşüp, beş ayrı katta çeşitli sergilere ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Şirket, giriş ücretini çok yüksek tutup, fotoğraf olgusunu pop art ve ticari olarak turistik kazanç hedefine dönüştürmektedir. Bakalım, 2024 yılında Berlin’de fotoğraf alanında ne gibi sürprizlerle karşılaşacağız?

 

Yazdır e-Posta