Makale

Damla Fotoğrafçılığında İncelikler

Fotoğraf çekim tekniklerinde süregelen gelişmeler ve fotoğrafçıların yeni yöntem arayışları Damla Fotoğrafçılığı olarak adlandırılan uygulamaları yaygınlaştırmıştır. 

Damla ile fotoğraf çekmek birtakım incelikler gerektirmektedir. Bunun için öncelikle suyun davranışlarını bilmek, su damlasını iyi kullanabilmek ve sonrasında fotoğrafçılıkla ilgili ufak ipuçlarını uygulayabilmek önemlidir. Kimya Yüksek Mühendisi ve Fotoğrafçı Feramuz Kaya’dan GezginFoto için damla fotoğrafçılığına dair güzel bilgiler aldık.

Feramuz Kaya

Damla fotoğrafçılığında su damlaları kullanılmaktadır. Su; sıvı, gaz ve katı halde olabilen ve yer kürede en çok bulunan maddelerdendir. Bazen yağmur damlaları, bazen kar taneleri ve soluduğumuz havada nem olarak gaz halinde olan su tüm canlıların yaşamını devam ettirmesi için gerekli bir maddedir. Her an kullandığımız suyun bildiğimiz özelliklerinin yanı sıra bilmediğimiz veya farkında olmadığımız özellikleri de bulunmaktadır. Havadaki su soğukta yoğunlaşarak bir ağaç dalı veya çiçek üzerinde damla halinde kendini gösterir ve kışın ortasında çok güzel şekilleriyle kar taneleri fotoğrafçılara imkanlar sunar. Fotoğrafçılıkta su, yansıtmasıyla, ayna gibi davranmasıyla, ışıltılı güzel manzaralar vermesiyle öne çıkmaktadır. Su damlalarıyla yapılan fotoğrafçılık ise ayrı bir tarz olarak ilgi çekmektedir.


Suyu Seven/Sevmeyen Maddeler

Su damlalarının her yerde oluşabilmesi veya oluşturulabilmesi mümkün değildir. Suyun farkında olmadığımız özelliklerinden biri suyu seven ve sevmeyen maddelerin olması ve suyun bu maddeler karşısındaki tutumunun damla oluşturmada belirleyici olmasıdır. Bazı maddeler suyu severler ve üzerlerine konulan su yüzeye yayılır ve yüzeyi ıslatır. Bazı maddeler ise suyu sevmez ve suyu iterler. Suyu sevmeyen maddeler üzerinde su kendini toparlayarak yuvarlak olmaya küre şeklini almaya çalışır. Suyu seven bir maddenin, örneğin camın bu özelliğinin değiştirilmesi, suyu iten bir yüzey haline getirilmesi,  su damlasının cam üzerine yayılmamasını ve yuvarlak bir damla oluşturmasını sağlar. Ancak bazı maddeler,  ağaç dalları, yapraklar, lotus çiçeğinde olduğu gibi bazı çiçekler kendiliğinden suyu itme özelliğine sahiptirler. Bu yüzeyler üzerinde oluşan su damlaları bir fotoğraf makinasının lensi gibi hareket eder ve fotoğraf çekilmesine imkan sağlarlar. Suyu seven yüzeyler üzerinde damla oluşmasına imkan vermeyen yüzeyler bazı kimyasallarla kaplanarak suyu iten bir yüzeye kavuşturulabilirler. İyi bir damla için suyun özellikleri de değiştirilebilir. Suya katılacak gliserin ve şeker gibi maddeler suyun yüzey gerilimini nispeten düşürmektedir. Bu şekilde elde edilen suyla bir ağaç dalının altında top gibi sarkan ve bir çiçek veya cam üzerinde yuvarlak durabilen bir damla elde etmek mümkündür.




Yağmur damlası ve sabahları oluşan çiğden kaynaklanan damlalar doğal olarak oluşan damlalardır. Güneşli bir günde, doğal su damlalarıyla çok güzel fotoğraflar çekmek mümkündür. Ancak fotoğraf çekmek üzere yağmur ve çiğ damlalarını istenen yer ve zamanda bulmak mümkün değildir. Dolayısıyla, uygun bir yüzeye su püskürtmek veya damlalık ve şırınga gibi aletlerle damla oluşturarak evde veya bahçede her zaman fotoğraf çekmek mümkün olmaktadır.


Saf Su Kullanmak Önemli

Yağmur damlaları berrak, şeffaf ve cam gibi ışığı geçiren damlalardır ve iyi bir fotoğraf makinası lensi gibi hareket ederler. Bizim oluşturduğumuz su damlaları ise kullanılan suyun saf olmayışı nedeniyle yağmur damlasının sağladığı özelliklere sahip olmayabilir. Oluşturulmak istenen su damlaları için toplanan yağmur suyunun, distile suyun veya kaynatılmış suyun kullanılması daha iyi sonuçlar verir.


Fotoğrafı Çekilecek Cisim Ters Konulmalı

Su damlası, fotoğraf makinası ile cisim arasına konmuş bir mercek olarak hareket eder ve cismin fotoğrafı kameranın ekranında ters görünür. Bu nedenle fotoğrafı çekilecek cisim ters olarak damlanın önüne konulur.
 




Damla fotoğrafçılığında yakın çekim söz konusudur. Küçük bir su damlası içerisinde bir gül, bir çiçek, bir böcek ve bir resim ayrı bir güzellik katar fotoğrafa. Ben, çektiğim yakın çekim su damlası fotoğraflarında aşağıdaki üç yöntemi kullanıyorum:

1. Cam üzerinde oluşturulan su damlaları
2. Bir ağaç dalı, bir çiçek üzerinde veya başka maddelerin yüzeyleri üzerinde oluşturulan su damlaları veya yağmur damlaları
3. Oluşan bir damla düşerken ve düştükten sonraki durumu

Bunlardan ilk ikisinin uygulanması kolaydır. Ancak hareket halinde olan bir su damlasının fotoğrafını çekmek bir hayli zordur. Ama işimiz zoru başarmak olmalıdır. Bir damlanın oluşması, düşmesi ve düştükten sonraki durumu, endüstride birçok uygulamanın konusudur. Bugün yazıcılarda olduğu gibi sıvı damlalarıyla çalışan sistemler geliştirilmiş, damlanın örneğin mürekkep damlasının yazdırma, kopyalama ve fotoğraf basımıyla ilgili uygulamaları yapılmaktadır.  Fotoğrafçılar ise su damlasının bir lens gibi hareket etmesinden yararlanarak makro düzeyde fotoğraf çekimiyle ilgilenmektedirler. Su damlasının özellikle düşerken ve düştükten sonra oluşturduğu güzellikleri yakalamak ve fotoğrafını çekmek sabır ve çok denemeyle elde edilebilmektedir. Ancak fotoğraf makinası, damla ve flaşın hareketini senkronize eden, damla düşerken ve düştükten sonraki durumunu çekmeye imkan tanıyan elektronik devreleri içeren sistemler geliştirilmiş bulunmaktadır.


Damla Fotoğrafçılığı için Bunları Hazır Edin!

1. Makro lens
2. Su – yağmur suyu
3. Şırınga ve püskürtücü
4. Üçayak
5. Flaş
6. Gliserin veya şeker
7. Suyu iten bir yüzey oluşturmak için mum veya yağ ya da arabalarda ön camın yağmur damlalarından korunması için kullanılan sprey





Damla fotoğrafı dışarıda çekiliyor ise güneşli ve rüzgarsız bir gün seçilmelidir. Fotoğrafı çekilecek cisim, damla ve fotoğraf makinası aynı seviyede olmalı ve birbirlerine paralel olmalıdırlar. Fotoğrafın netliği için üçayak mutlaka kullanılmalıdır. Flaş, daha çok damla düşerken çekilecek fotoğraflarda ve içeride çekilecek fotoğraflarda kullanılır.





Fotoğraf Makinenizi Ayarlayın!

Daha sonra fotoğraf makinasının ayarları yapılmalıdır. Birinci ve ikinci yöntemlerde, yakın plan (makro) çekimlerde net alan ve ışık kontrolü ön plana çıkıyor. Uygun netliği sağlayacak diyafram açıklığı seçilir. Genellikle manuel netleme yapılır. Alan derinliği önceliği olan A/AV veya M manuel çekim modu kullanılabilir. ISO (100veya 200) düşük tutulur.

Üçüncü yöntemde, yine manuel netleme yapılır. Enstantane yüksek olmalıdır. TV veya M çekim modu kullanılır. Işığa göre ISO değeri ayarlanır ve hareketi dondurmak için flaş desteği alınır.

Bu yazı GezginFoto Dergisi'nin 13. sayısından alınmıştır.

Yazdır e-Posta