Kuşların Üzerinde Uçmayı Terk Etmediği Şehir Bilecik
Güzel yurdumuzun şirin bir ili olan Bilecik, özel konumu itibariyle Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgeleri gibi dört bölgenin kesiştiği noktalar üzerinde yer alıyor. Göletleri ve derelerinin zenginliği ile ön plana çıkan şehir, ormanlık alan yönünden de çok şanslı. Bakalım Bilecik’te fotoğrafçılara göre ne manzaralar var…
Yazı ve Fotoğraflar: Ali SARIKOCA
Şehrin toplam alanının yaklaşık yarısı ormanlarla kaplı. Ormanların çeşitliliğine bakacak olursak alçak kesimlerde meşe ve otsu bitkiler, biraz yükseklere çıkınca karaçam, kayın, kızılçam, kestane ve 1500 metreden yukarılara doğru köknar cinsi ağaçları ile karşılaşıyoruz. Bu bitki örtüsünün bir sonucu olarak yağışlarının da verimli olması nedeniyle, bu güzel şehrimiz göletleri ile de ön plana çıkıyor. Gezi tutkunlarına ve fotoğraf severlere yılın neredeyse her döneminde birçok farklı açıdan çok güzel manzaralar sunan şehrin en çok dikkat çeken tabii güzelliği, merkeze yakınlığı ile bilinen Selöz Göleti’dir. Gölete gitmek için il merkezinden hareket ederek yaklaşık 6 km mesafede bulunan Selöz Köyü’ne varmak, ardından köyü hemen çıkar çıkmaz ilk solda bulunan toprak yola girerek yaklaşık 4 km de bu yolda gitmek gerekir. Ve işte karşınızda meşe ağaçları ile birlikte Selöz Göleti! Dinlenmek için güzel bir yer olan Selöz Göleti, piknikçilerin ve hafta sonu ziyaretçilerinin uğrak yeri konumundadır. Gölet özellikle havanın bulutlu olduğu zamanlarda uzun pozlama seven fotoğrafçılara güzel kareler sunmaktadır.
Selöz’den sonra şehre yakınlığı ile bilinen diğer gölet Pelitözü’dür. Çevresinde bulunan çam ağaçları ile ayrı bir güzelliği bulunan göletin çevresinde bulunan yürüyüş alanlarında gezintiye çıkabilir, çay bahçelerinde çayınızı yudumlarken göl manzarasını seyredebilir ve göl kenarında bulunan alanlarda piknik yapabilirsiniz. Özellikle akşam güneşinin batışı ve güneş ışınlarının gökyüzünde yaptığı açıyla oluşan gökyüzü kızıllığının gölette yansımaları görülmeye ve fotoğraflamaya değer.
Bilecik’te bulunan Küçükelmalı Tabiat Parkı ve el değmemiş doğası ile Bozcaarmut Göletleri; Pazaryeri ilçesine bağlı Küçükelmalı ve Bozcaarmut köylerinde bulunuyor. Güzergâhların neredeyse aynı olması sebebiyle ziyaretçiler bu noktada kendilerini şanslı hissedebilir. Her iki gölet için de ziyaretçiler ve fotoğraf severler, öncelikle Pazaryeri’nde bulunan Kınık Köyü’ne ulaşıp, ardından yola devam ederek Küçük Elmalı Köyü’ne ve köy içinde bulunan Küçük Elmalı Tabiat Parkı’na ulaşabilir. Bu yolculuk yaklaşık 40 km civarında sürmektedir. Küçük Elmalı Köyü girişine yakın yerde bulunan sapaktan sola ayrılarak yaklaşık 10 km gidildiğinde ise Bozcaarmut Göleti karşımıza çıkar. Her iki gölet için de ulaşım son derece kolay olmakla birlikte, aracın camını hafif araladığınızda orman kokusu ve tertemiz hava ile doğal güzellikleri içinize çekebilirsiniz. Yoğun şehir hayatının keşmekeşi, kent gürültüsü ve kirliliğinden uzak tertemiz havası ve sessizliği ile ziyaretçiler her iki gölete de yoğun ilgi göstermektedirler. Göletlerin kenarlarında piknik yapılıp balık tutulmakta olup yürüyüş yolları ile ormanın derinliklerinde gezintiye çıkılabilmektedir. Doğal orman dokusuna sahip olan göletler ve çevresinde karaçam, kayın ve meşe ağaçları bulunmaktadır.
Selöz Göleti’nin bu fotoğrafı, aynı pozlama değerlerinde iki adet fotoğraftan oluşmaktadır. Ön planda suyun içinde bulunan yukarı uzanan dal parçasının olduğu kısım ve ikinci planda arka tarafta bulunan toprak ile ağaçların olduğu kısım. Bu kare sabah saatlerinde bulutlu bir havada uzun pozlama ile çekildi.
Kışın özellikle ormanlık alanlar, göl ve su birikintilerinin olduğu yerler muazzam görüntüler verir. 2019 yılının kış ayında merkeze bağlı Abbaslık Köyü’nü Kapaklı Köyü’ne doğru geçmişken, solda bulunan bir su birikintisi hemen gözüme çarpmıştı. Su birikintisinin kenar sıra ağaçlarla çevrili olması, ağaçların dallarında bulunan karlar, gökyüzünün az bulutlu olması, renklerinin su birikintisine yansıması ve su birikintisinin yarım kadraj alınması, bu güzel fotoğrafı oluşturdu.
Küçük Elmalı Göleti’nin yürüyüş yolundan çekilen göletin yürüyüş yolunun, yapraklarını dökmüş ağaçlarının ve geri planda çam ağaçlarının olduğu bir kış fotoğrafı. Bu anın önemi ise ormanda yaklaşık 3 saatlik kayboluşun ardından zorlu yolları, patikaları ve her türlü içinde olduğumuz duygu durumları ile geçmeyi başarabildiğim bu muazzam orduya karşı, gölün karşı kıyısından bakışımın bir fotoğrafı.
Fotoğrafa koşarsınız bazen hiçbir şey çekemeyebilirsiniz ancak bazen de beklenmedik zamanlarda çekilen fotoğraflar ziyadesiyle memnun bırakır sizi. Akşam saatlerinde yine Bilecik Pazaryeri’nde fotoğrafa koşmak için yola çıkmışken, birden saatin çok geç olduğunu fark ettim ve yönümü hemen Pelitözü’ne çevirdim. Güneşin batışını kaçıramazdık. Vardığımda güneş batmış ve güneş ışınları atmosferimizden yatay açıyla geçerken kırınımı sayesinde bu muhteşem renkleri ortaya çıkarmıştı. Hemen bu anı pozlayabilecek güzel bir kadraj aradık ve sonunda bu fotoğraf ortaya çıktı.