Ağrı’da 2. Ulusal Foto Safari Yarışması
Ağrı Valiliği tarafından Ağrı’nın tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtmak ve bilinirliğini artırmak amacıyla düzenlenen 2. Ulusal Foto Safari Yarışması fotoğraf severlerin yoğun ilgisi ile çok başarılı geçti.
Ağrı 2. Ulusal Foto Safari Yarışması'na katılan 45 fotoğraf sanatçısı; İshak Paşa Sarayı, Ağrı Dağı, Diyadin Murat Kanyonu, Kudret Köprüsü ve Ağrı Dağı eteklerinde çok sayıda fotoğraf çekti. Nuh'un Gemisi'ne ait izlerin bulunduğu iddia edilen Doğubayazıt ilçesindeki Telçeker Köyü de ziyaret noktaları arasındaydı.
Türkiye-İran sınırında 60 metre derinliğindeki "Meteor Çukuru" olarak bilinen bölge ile Balık Gölü'ne giden fotoğrafçılar, gezdikleri yerlerde en güzel fotoğrafları çekebilmek için birbiriyle yarıştı.
“Ağrı’nın tanıtımına büyük katkı sunacak”
Fotoğrafçılara bazı noktalarda eşlik eden Vali Osman Varol, gazetecilere yaptığı açıklamada, kentin tarihi, turistik ve doğal güzelliklerini daha iyi tanıtmak amacıyla bu yarışmayı düzenlediklerini söyledi. Varol, "Foto Safari yarışması, ilkbaharla başlayıp sonbahar ve kış mevsimini de kapsayacak şekilde devam edecek olan, Doğubayazıt İshak Paşa ve Sanat etkinlikleri adında toplanacak bir etkinlik dizisinin başlangıcıdır. Salgının biraz uzaması nedeniyle bunun bir kısmı bu sürecin içerisine denk geldi. Foto Safari yarışmamıza çok ciddi bir başvuru oldu fakat sayıyı kısıtlamak zorunda kaldık. Buna rağmen çok iyi fotoğraf sanatçıları ve fotoğraf tutkunları katıldı."
Bu yarışmanın ilin tanıtımına çok büyük katkısının olacağını, kentin hem ülke hem dünyada daha faza tanınacağını vurgulayan Varol, insanların bu tarihi ve doğal güzellikleri gelip yerinde görmesi gerektiğini belirtti. Varol, Foto Safari yarışmasını her yıl düzenleyerek geleneksel hale getirmek istediklerinin de altını çizdi.
“Gördüğümüz güzelliklerden etkilendik”
Fotoğraf Organizasyonları Derneği (Foton) Başkanı ve jüri üyesi Coşkun Aral, kentin her açıdan birçok zenginliğe sahip olduğunu ifade ederek, ülkenin keşfedilmemiş en güzel göllerinden biri olan Balık Gölü ve çevresindeki zengin floradan çok etkilendiklerini belirtti.
Ağrı Dağı'nı herkesin bildiğini ve efsanelere konu olduğunu dile getiren Aral, "İnancı vesilesiyle Ağrı Dağı'na bakıp enerji dolan ve buraya gelmek için çaba gösteren milyonlarca insan var dünyada. Burası, Türkiye turizminin başlangıç noktası diyebilirim. Nuh'un meşhur gemisinin izinin olduğu bir yer düşünün. Hemen yanı başında bütün bu doğada birbirinden farklı jeolojik oluşumları görebileceğiniz bir zenginlik ve bu zenginlik içerisinde insanlık tarihinin en önemli izleri var" ifadelerini kullandı.
Ağrı 2. Ulusal Foto Safari Yarışması’nda Derece Alan Fotoğraflar
Toplam üç günde tamamlanan Ağrı 2. Ulusal Foto Safari’nin sonunda; Vali Yardımcısı Ahmet Vezir Baycar, Kültür ve Turizm İl Müdürü Ebu Muhsin Bulut, ünlü Savaş Muhabirleri Coşkun Aral ve Bünyamin Aygün, Fotoğraf Sanatçısı ve GezginFoto İmtiyaz Sahibi Adem Meleke, Fotoğrafçı Mustafa Seven, Tanin Helvacı, Ali İhsan Öztürk ve Fatih Aslan’ın yer aldığı jürinin oyları ile 45 yarışmacının fotoğrafları arasından derece alanlar belli oldu.
Jüri üyeleri adına konuşma yapan GezginFoto Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Fotoğrafçı Adem Meleke; 500’den fazla kareyi tek tek incelediklerini, teknik değerlendirme ile konuya uygunluğu gözeterek büyük bir titizlikle ödül alan eserleri seçtiklerini belirterek Ağrı Foto Safari deneyimlerini “2. Ulusal Foto Safari’nin fotoğrafla konuşan herkes adına iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyor, hayırla yad edilecek güzel eserler bıraktığımızı umuyorum. 3 günlük organizasyonda 4 kez Valimiz Dr. Osman Varol ile buluştuğumuzu özellikle belirtmek istiyor, fotoğraf adına güzel duygularla Ağrı’dan ayrılıyoruz.” sözleriyle aktardı.
Jüri oylaması sonucunda; Murat Yanık’ın “Bisikletleriyle Belçika’dan Moğolistan'a giden ve dönüşte İshak Paşa Sarayı’nı görmek için Ağrı’ya gelen Celine ve Thommy çiftinin ‘Ağrı’yı Görmeye Gelin’ çağrısı” konulu fotoğrafı birinci, Mehmet Şah Deniz’in “İki farklı kuşağın samimi görüntüsünü yansıtan, Doğubayazıt ilçesinde Hatice Nine ile Torunu Azra’nın portresi” fotoğrafı ikinci, Arzella Bektaş’ın “Ağrı Dağı eteklerinde yaşayan bir annenin, zor şartların olduğu coğrafyada kızı ile yol arkadaşlığı” konulu fotoğrafı ise üçüncü oldu.
1. Murat Yanık
2. Mehmet Şah Deniz
3. Arzella Bektaş
Serhat Şehri Ağrı’da Mutlaka Ziyaret Edilmesi Gereken Yerler
Ağrı, eski adıyla Karaköse ilklerin şehridir. Ülkemizde tek ve bir benzeri daha yok dediğimiz çoğu değerlerimiz buradadır. Üç günlük rota ile bu muhteşem yerleri keşfedebilir, bu rotada muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz.
Nev-i şahsına münhasır ilçelerimizden Doğubayazıt, birbirinden güzel ve muhteşem eseri bir arada görebileceğiniz bir yerdir.
İshak Paşa Sarayı
İshak Paşa Sarayı ülkemizde bir benzeri olmayan kompleks bir yapıdır. 99 yılda yapıldığı göz önünde bulundurulursa, 7 bin 600 metrekare alan üzerine kurulu bu yapının avluları, bekleme salonları, muayede salonu, camisi, mutfağı, divanhanesi, cumbalı odaları, harem daireleri, ikinci katta yer alan seyir terası ve zindanları ile ziyaretçilerini çağlar ötesine götürmektedir. Sarayın zindanında tutulan Diplomat Pierre Amédée Jaubert’in zindan duvarına çizdiği rakamların keşfine çıkabilir, merhametiyle ünlü Fatıma Hanım’ı ve Saray Bey’i, İbrahim Bey’in sesini duyabilirsiniz. Mahmut Paşa’nın vebadan ölen eşi Habibe Hanım’ın mezarını ziyaret edebilirsiniz.
Tüm gizemiyle büyüleneceğiniz bu sarayda daha önce kimsenin çekmediği fotoğrafları çekmek için keşfe çıkabilirsiniz. Sarayın üst kısmında yer alan Paraşüt Kafe’de günün yorgunluğunu keyifli bir Türk kahvesiyle atabilir, Doğubayazıt pasajlarından alınan demli bir çayla günbatımının keyfini çıkarabilirsiniz. Efsane sarayla ilgili kafanızda oluşacak yeni fikirlerle yeniden buraya gelmenin hesaplarını yapacağınızda emin olun!
Urartu Kalesi ve Ahmed-i Xani Türbesi
Sarayın sağında sizi büyüleyecek olan Urartu Kalesi’ni fotoğrafladıktan sonra, onun da sağında bulunan Ahmed-i Xani Türbesi tam bir dinginlik alanıdır. Kürt Edebiyatı’nın şaheseri Mem û Zin’in yazarı, bilgin, âlim ve zamanın saray kâtibi Ahmed-i Xani’nin mezarının üstündeki türbe, 1990 yılında dönemin Doğubayazıt Belediye Başkanı tarafından yapılmış ve son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı Ağrı Valiliği tarafından çevre düzenleme çalışmaları tamamlanmıştır.
Ağrı Dağı
Ağrı’da bulunduğunuz süre boyunca Ağrı Dağı hep yanı başınızda olacaktır. Zirvede haresi ile bir gelin gibi büyüleyiciliğinin yanı sıra eteklerinde dolaşırken, kendinizi bambaşka bir güzelliğin içinde bulacaksınız. Ağrı Dağı eteklerinde “Delikanlılar, yiğitler, sevdaya doymuş kadınlar” ve erkekler göreceksiniz. Orada Ahmedi’yi, Kervan Şeyhi’ni, Sofi’yi ve Gülbahar’ın ayak izlerini göreceksiniz. Göreceksiniz ki “Ağrı Dağı dünyanın üstüne oturmuş ayrı bir dünya gibidir; ağır, heybetli! Çoğu zaman başı dumanlıdır. Bazen de bulutların yerini savrulan yıldızlar alır. Güneş, uzun gecelerden sonra Ağrı’nın böğründen bir kızıl ateş harmanı gibi çıkar.” Eminim izlemeye doyamayacaksınız. Ama size bir dost tavsiyesi: Ağrı’yı ziyaret etmeden önce Ahmed-i Xani’nin Mem û Zin’i ile Yaşar Kemal’in Ağrı Dağı Efsanesi adlı romanını okumayı ihmal etmeyin.
Nuh’un Gemisi
Gün sona ermeden Ağrı Dağı’na nazır Nuh’un Gemisi’nin izini görmeye ve Ağrı Dağı’na buradan nazar atmaya gitmek gerekir. 11 Eylül 1959 yılında Harita Yüzbaşısı İhsan Durupınar tarafından keşfedilen ve Ara Güler tarafından ilk defa fotoğraflanan bu yapının önemli ve ilginç özelliği, heyelan bölgesinde olmasına rağmen bunca zaman şeklinin bozulmamasıdır. Yüzlerce bilim adamının ziyaret edip, üzerinde inceleme yaptığı bu doğal yapı, doğal sit alanı ilan edilmiştir.
Balık Gölü
Kim ne derse desin turizm sektörü, gezip görmenin yanı sıra keyif almak esası üzerindedir. Taşlıçay ve Doğubayazıt sınırları arasında yer alan Balık Gölü ilkbaharda (Mayıs- Haziran) ayrı, kışın ayrı güzeldir. Kışın tümü donan, ülkemizin en yüksek rakımlı bu tatlı su gölü görülmeye değer. Buraya mutlaka zaman ayırmak, gölün balığı olan sazan ya da alabalığın lezzetine bakılmalıdır. Doğal Alabalık bulamadıysanız Mehmet Birlik’e ait kamp yerinde Balık Gölü’nün tatlı sularıyla yenilenmiş alabalıkların tadına doyamayacağınız garanti ederim.
Ağrı Taşlıçay rotasında dönüş yaparsanız muhteşem menderesler ve büyülü bir coğrafya sizi bekliyor. Şanslı iseniz bulutların arasında göğe yükselmiş bir anıt gibi sizi karşılayacaktır. Bir dağ düşünün ki tüm dinlerde kutsal olsun! Cudi Ararat ve Agıri isimleriyle milyonlarca yıl gönüllerde yer etmiş bir doğa harikası. Yazı ayrı, kışı ayrı, baharı ayrı güzel... Fotoğrafçılar için bulunmaz bir rota. Tırmanış için de ülkemizin en büyük ve önemli rotası olan Ağrı Dağı’nda kış tırmanışları ayrı bir macerayla sizlere eşlik edecektir. Kışın solo tırmanışın hala hedef olduğu bu muhteşem kütleyi bulup, yüce Yaradan’ın büyüklüğüne bir daha tanık olacaksınız.
Diyadin Kaplıcaları
Diyadin termal gelişmeye devam ediyor. Burada yeni oteller ve havuzlar açılmaya başladı. Özel havuzlu yerlerde ailenizle günlük havuzlar bulabilir, günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Buradaki suyun sıcaklığı +73°C’dir. Kısmen soğutularak havuzlara akıtılmaktadır. Çeşitli cilt hastalıkları için bu sular her yıl binlerce insan tarafından deneyimlenmektedir.
Diyadin Kanyonu, Hamur Kümbeti, Kösedağı, Süphan Dağı, Murat Nehri doğayla baş başa kalabileceğiniz yerlerdir.
Ağrı; coğrafyası, insanı, tarihi ve İpek Yolu güzergâhındaki tüm zenginlikleriyle sizleri büyüleyecek, kendini özletecektir. Siz siz olun 3-4 günlük bir rota için yolunuzu Ağrı’ya düşürün!
Yemek Alternatifleri
Yöresel Gırar çorbası eşliğinde verilen Abdigör Köfte’nin yanında yöre hayvanlarının etinden yapılmış her türlü ızgarada pişmiş etlerini deneyebilirsiniz. Ağrı kavurmasının ve dönerinin tadı damağınızda kalacak. Bu arada şunu da belirteyim; kıştan ilkbahara kadar Abdigör Köftesi’ni deneyimleyebilirsiniz. Mayıs ayından sonra Abdigör Köftesi şehirde yapılmaz. Çünkü köftenin kıvamı bu dönemde ortaya çıkar. Diğer tüm zamanlarda Keşkek, Halise, Gırar, Keledoş, Tava Kebabı, Döner ve diğer yöresel yemekleri deneyimleyebilirsiniz.
Etiketler: kültür, etkinlikler, fotoğraf yarışması, fotoğraf